İçeriğe geç
Anasayfa » İş değiştirince neden hayatımız değişmiyor?

İş değiştirince neden hayatımız değişmiyor?

Okuma Süresi: 3 dakika

1adb1c8

4 duvar arasına kısılmış, maksimum özgürlüğü plazadan Starbucks’a gidip gelmek olan bir grup insan olarak, çılgınlık anlayışımız da buna göre yeniden şekillenmiş durumda.

Özellikle bulunduğum sektörde  6 ayda bir şirket değiştirmek çok alışılmış bir durum. Aynı alışkanlığın gitgide kurumsal firmalarda da çokça yansıdığını görüyorum, çok fazla arkadaşım iş değiştiriyor. İş değiştirmenin süreçleri ise ilginç; önce bulunduğun yerden istifayı bastığın an içini inanılmaz bir özgürlük duygusu kaplıyor. 

Kendimden de biliyorum; bir anda sanki bin yıldır unuttuğun özünde saklı gerçekler su yüzüne çıkıyor, sanki aldığın nefeste hiç olmadığı kadar oksijen varmış gibi geliyor. Açıldıkça açılıyorsun, sınırların olmadığı gerçeğini hatırlıyorsun. Kanatlarını geriyor da geriyorsun. Bu sırada cesaret kırıntıları da üstüne yağmaya başlıyor: Kendinin benzersiz olduğunu ve bu dünyaya büyük işler yapmaya geldiğini hatırlıyorsun. 

Fakat birkaç gün sonra yeni şirketine girdiğinde, yeniden başka sorunlar, başka insanlar, başka işlerle aynı eski moduna dönmen hiç uzun sürmüyor. Anlıyorsun ki hiçbir şirkette, hiçbir görev, hiçbir durum, hiçbir maaş, hiçbir patron, hiçbir zaman mükemmel olmayacak. Ama hemen sonra bir şeyi daha anlıyorsun; daha iyi bir görev, daha iyi bir maaş, çok daha iyi ve çok daha keyif aldığın bir iş hayatı mümkün; sadece bunu senin yaratman gerekiyor.

En sevdiğim sözdür;

“Ünvan verilmez, alınır.”

Sen kendini karşılaştığın probremlerden dolayı ezdikçe ezersen, üzerine gelindikçe büzüldükçe büzülürsen, bir tehlike görünce atlayıp risk almak yerine saklandıkça saklanırsan hiçbir şirket, hiçbir görev seni daha iyi hale getirmiyor, getiremiyor. Hayattaki gibi ofiste de cesaretle ve farklı olmaktan korkmamakla, kendi olduğun şeye inançla hareket ettiğinde her şey dönüşüyor, her şey. Tabii buna izin veren bir yapıda çalıştığın bir durumdan bahsediyorum ve burada çok katı kuralları olan, kimliğini saklamak zorunda olduğun bir şirketten bahsetmiyorum.

Tüm bu sebeplerle, nispeten az iş değiştirmiş biri olsam da kendimden biliyorum; arkadaşlarımdan da çok çok sık görüyorum:

Değiştirmen gereken şey işin değil, kendinsin.

Geçen gün çok iyi bir tavsiye aldım, hayallerimi anlatıyordum.

“Ne hayalin varsa bulunduğun yerde gerçekleştir. Gerçekleştirmezsen, zaten dışarıda da yapmayacaksındır.” dedi biri. Evet hepimizin hayalleri var ama bulunduğumuz yerde, olduğu kadarı elimizdeyken, gerçek hayat sorunlarıyla iyisiyle kötüsüyle ortadayken içine karışıp dönüştürmek işimize gelmiyor. Sanki dışarıda pürüzsüz bir hayata çıkınca her şeyi gerçekleştirmek ancak o zaman kolay olacak gibi geliyor. Dışarıda insanlarla çok iyi anlaşırım, şimdilik buradakilerle anlaşamasam da olur. Dışarıda tüm potansiyelimi kullanacağım yepyeni iş fikirleri bulurum, şimdilik burada bulmasam da olur.

Fakat dışarısı, içerisi hepsi aynı. Sen değiştiğinde, sen kendine bakış açını değiştirdiğinde her şey değişiyor.

Bu yüzden uğraşman gereken şey, kapı kapı gezip o sorunsuz ve zahmetsiz şirketi aramak değil. Uğraşman gereken sadece kendinsin. Kendine olan sevgin. Kendine verdiğin değer. Kendini koyduğun yer. Kendi benzersizliğine duyduğun sevgi.

Daha başarılı, daha güçlü, daha sevilen ve saygı duyulan biri gibi hissetmek için bir şirketten başka bir şirkete zıplamanın hiçbir anlamı yok. Sen kendi içinde bir yerden başka bir yere zıplamadıkça, dünyada gittiğin herhangi bir yer seni daha iyi hale getirmiyor.

Neil Gaiman’ın dediği gibi;

“Wherever you go, you take yourself with you. If you see what I mean.”

Neil Gaiman

Nereye gidersen git, kendini de götürüyorsun. Bu yüzden kariyer değişikliği, hayallerde güzel. Oysa içinde derin bir yolculuğa çıktığında, kendi içindeki CEO’yu, kendi içindeki çalışma sistemini, kendi içindeki değer sistemini düzenlediğinde hayat zaten sana uyuyor. 

O yüzden gitmeden önce iki kez bakmak gerek:

Yapmak istediğin olduğun yerden istifa etmek mi, olduğun kişiden mi?

Değiştirmek istediğin olduğun yer mi, yoksa sen misin?

Görsel: https://www.linkedin.com/pulse/20140528064353-322130907-i-quit-are-you-sure

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir