Dünyada komşuluk mertebesinde olduğu için bizdeki kadar itibar gören ve düşünülen bir insan grubu daha yoktur.
Ne derler?
Gece geç gelirsem, çok çalışırsam, hep evde durursam, yan gelir yatarsam ne derler?
Kesin dikkatlerini çeker, en iyisi onu giymeyeyim, bunu yemeyeyim, bunları çağırmayayım.
Onların gittiği yoldan gitmezsem kötü kötü bakarlar.
Onlar gibi olmazsam dışlarlar.
Onlar çok mu mutlu ki? Olsun olsun, önemli olan mutluluk değil, birbirimizin mutsuzluğunu tescillememiz.
Yargılamadan, yargılandığını düşünmeden, kurallar koymadan, baskılar yaratmadan olmaz.
Topluluk olmak bunu gerektirir.
Kendini dev aynasında görüp, konu komşunun işi gücü seni düşünmek sanmayı.
Kendini dev aynasında görüp, komşu olarak herkesin hayatına karışma hakkını kendinde bulmayı.
Eskiden yine iyi, komşu sırf yan kapıdakiymiş.
Komşu artık yan pencerede, bilgisayarının içindeki her pencerede. Like veren komşu var, vermeyen var. Yorum yazanı var, kınayanı var. Oldu mu sana bin komşu. Hadi bakalım hangi birini mutlu edeceksin?
Hepsi ayrı bir şey söylüyor ve sen bir süre sonra paralize olacaksın. Eğer bırakmazsan.
Konu komşu ne der’den önceki soruya ‘Ruhum ne der, içime siner mi, vicdanım tamam diyor mu?’ yu koymazsan.
Çamaşırını komşuya sıktır ama ruhunu komşuya sıktırma.
Limonu da komşudan iste ama sırf limonunu sık, ondan ötesiyle ilgilenme.
Zincirlerini açtığında komşuna da sevap, sana da.
Bak kimsenin kimseyle derdi yok, herkesin derdi kendi yokuşlarıyla. Kendi zirvesindeki güneşi aramakla.
Herkes ne yapıyorsa kendi yoluna doğru gitmek için yapıyor, sana çelme takmak için değil.
Alınma, yargılama, bozulma, takılma.
Öğüt isteme, kulak kabartma, burun kıvırma.
Sen ruhunun dikine bak. Başkalarının yolundan çekil ve başkalarını yolundan çek.
Bırak konu komşu kendi olsun, bırak sen sen ol.
Kendinle ilgili işin o kadar çok ki aslında hakkıyla yapsan dönüp komşuyu çekiştirecek bir dakikan bile yok.
Kendini dinlesen içinde öyle çok güven var ki, ruhunda öyle bir rehber var ki komşudan bekleyeceğin ne bir iltifat, ne bir onay, ne de umursayacağın bir tenkit yok.
Varsa yoksa hurafe, gölge gibi komşunun korkusu.
Bırak artık komşuyu, komşuyu özgür bırak, kendini özgür bırak.
Ancak o zaman, komşu ne der’i düşünmeden, ve sen komşuya baskı kurmadan, gerçek bir hayat başlayabilecek o apartmanda, o internet sitesinde, o dünyada.
Komşuyu rahat bırak, kendini rahat bırak.
👍🏻👍🏻