Mezun olduğum koçluk eğitiminden sonra, bu sektördeki insanlarla hep aynı şeyi konuşuyoruz: Koçluk almak isteyenden çok, koç olmak isteyen var!
İnsanların kendi içlerindeki yolculuğa çıkıp özlerine ulaşmaları harika bir şey. Hayatla ilgili gerçek keşifler yapıyorlar; nasıl yaşanması gerektiğini bir ses onlara fısıldıyor. Bu olduğunda hemen öğreticiliğe soyunmayı seçiyorlar; iyi niyetle hemen başkalarıyla içlerinde buldukları bilgeliği paylaşmak istiyorlar. Ama dur, önce sen ne yaptın?
İçinde bir hazine bulup bununla ilgili yazmak, şöyle olmalı, böyle çalışmalı, aşk şöyle bulunur, başarıya böyle ulaşılır demek süper. Fakat sen hangilerini uyguladın?
Psikoloji, koçluk, iletişim derken insanla ilgili derin araştırmalar ve düşünmelerle geçirdiğim yıllar bana şunu gösterdi:
Bilmek kolay, uygulamak zor!
İnsanın asıl sorunu genellikle içindeki bilge sesten kopmuş olması, bir şeylerin elde edileceğini bilememesi, hissedememesi değil. Bilip de uygulayacak irade ve disiplini bulamaması!
Bir sabah ilham verici bir sesle uyanmak müthiş, ama ancak öyle uyanmadığın sabahlarda da aynı motivasyonla devam etmek için kendini motive ettiğinde bir şeyler “oluyor”, aşk, başarı, para geliyor.
Kendisi zengin olmayan para koçları, kendisi aşık olmayan ilişki uzmanları, kendisi sağlıklı yaşamayan sağlıklı yaşam uzamnları bu yüzden çoklar.
Ben yüzümü gerçek başarı hikayelerine çevirdim. Gerçek hayatta bir yandan sorunlar, parasızlık, engeller akıp giderken yolundan şaşmama disiplini göstermiş ve çok başarılı olmuş insanları dinlemeyi seviyorum.
Bir çok insan da artık teorik workshoplar ve hayal dünyasında gezinen yazılar yerine bunu istiyor: “Bana hayat hikayen ilham versin, teorilerin değil.” Zaten sen içinde keşfettiğin bilgeliği kendinde kusursuzca ve disiplinle uygularsan, ister istemez başarıların bulaşıcı olacak. İster istemez çok istediğin gibi insanlara liderlik, koçluk yapmış olacaksın. O yüzden teori aktarıcığıyla işin kolayına kaçmak yerine, olduklarımızla ilham vermeye doğru gitmemiz gerekiyor. İnsana dair işler yapan hepimizin.
Dünya güzelse, güzelliğini bizden bilsinler. Haydi, yapalım da görsünler!