İçeriğe geç
Anasayfa » Senin evin neresi? – ‘Homecoming’

Senin evin neresi? – ‘Homecoming’

Okuma Süresi: 2 dakika

Haftasonumu, Instagram’dan uzun zamandır severek takip ettiğim Dr. Thema’nın yeni çıkan Homecoming kitabını okuyarak geçirdim – okumaya devam ediyorum. İlginç bir tesadüf oldu çünkü tam tatil dönüşüne denk geldi ve sebebini birazdan anlatacağım.

Kitabın perspektifi çok güzel; özetle hepimizin kimi zaman bazı sebeplerle ‘evden’ yani özümüzden uzaklaştığımızı, ve iyileşmek için ‘eve’ geri dönmemiz gerektiğini anlatıyor.

Kendimizi belki hatırlayamadığımız bir zaman, ‘kabul edilir’ kılmak için nasıl özümüzden kopardığımızı ve kendimizi nasıl yeniden bir çocuk gibi büyütüp, özümüze sadık ve mutlu, hayatından tatmin olan bireyler olabileceğimizin yolunu gösteriyor.

Tatil ve ‘Eve’ Dönüş

Bu kitapla, uzun zaman sonra dinlendirici bir Cunda tatili yaptıktan sonra karşılaştım. Tatile gidince çoğumuz hemen, kolaylıkla ‘eve’ döneriz. Üstümüze şehir hayatında mecburen örttüğümüz yapraklar katman katman açılır. Bazen kendimiz bile unuttuğumuz biriyle karşılaşırız içeride. Öyle iyi hissettirir ki yeniden her şeyin koşulsuzca ‘senin’ istediğin gibi olması, tatil en çok da bu yüzden temizler insanı.

3 yıllık bir lohusalık ve pandemi döneminde dünyanın en stresli insanlarından biri haline geldim. Kendi huzur seviyemden buralara çıkabileceğimi hiç düşünmezdim ama oldu; o dönem öyle gerektirdiği için, yapmayı sevdiğim, bana iyi gelen çoğu şeyi bıraktım ve kendimi otomatik pilotta hayatı devam ettirmeye adadım. Çok uykusuz ve çok yorgun, ruhunu hiç beslemeyen bir halde, bir yandan iş bir yandan evin sorumluluklarına koşturup durdum ve tabiri caizse kendimi ‘unuttum’.

Sonunda gelen yaz ve böylece doğayla, denizle, temiz havayla yeniden buluşmak, benim gibi çoğumuza bir ‘eve dönüş’ kapısı açacak biliyorum. Ne yapmak istiyorsak oraya geri döndürecek, hobileri, keyifleri, tamamen kişiye özel rutinleri tekrar hatırlatacak.

Bir yandan çalışırken, bir yandan hayatının çok ‘kendine özgü’ halini korumak gerçekten zordur, çoğu kişi bu sebeple pandemiden, zor bir dönemden bağımsız, işle ev arasında otomatik bir hayatı rayına oturtup arkasına bakmadan devam ediyor. Aynı benim pandemi döneminde yaptığım gibi, boş kaldığı anda evin işleriyle, alınacaklarla, yapılacaklarla ilgilenip kendini çoktan bir kenara koymuş oluyor. Kendine iyi gelecek bir şeyler yapmak aklına bile gelmiyor.

Oysa Dr. Thema’nın da dediği gibi, ‘eve dönmek’ gerekiyor çünkü bize ‘canlı’ hissettiren, iyileştiren, sağlıklı kılan tek deneyim bu. Tony Robbins’in Netflix’teki belgeselinden aklıma kazınan bir cümle var: ‘Neden konsere gideriz?’ diye soruyor, ben de konsere gitmeyi çok seven biri olarak cevabını merakla beklemiştim.

‘Canlı hissetmek için…’ cevabını veriyor.

Dr. Thema da, ‘Eve dönüş, size canlı hissetme deneyimini geri kazandıracaktır.’ diyor.

Belki de yüzümüzle birlikte ruhumuzdan da şu sadece acil durum planına göre koşturan ‘maske’yi çıkarma zamanı gelmiştir, güneşin altına safça, en doğal haliyle ‘kendimizi’ koyup dinlendirmeyi çoktan hak etmedik mi?

@dr.thema’yı Instagram’dan takip edebilir, kitabı şuradan (entelektüel merakınız dolar kuruna ağır basıyorsa) alabilir, Tony Robbins’in Netflix belgeselini buradan izleyebilirsiniz.

Keyifli haftalar!